T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
MERSİN / MEZİTLİ - 15 Temmuz Şehitleri Ortaokulu

Obezite

Dünya Sağlık Teşkilatı (DSÖ) tarafından vücutta sağlığı bozacak ölçüde aşırı ya da anormal yağ depolanması olarak tariflenmektedir.

Önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünyada obez sayısı 300 milyona ulaşmıştır ve her geçen gün bu sayı artmaktadır.

DSÖ tarafından obezite için «pandemi» yani «kıtalararası salgın» uyarısı yapılmıştır.

Obezitenin görülme sıklığı 

Obez çocukların 1/3'ü, obez adölesanların ise %80'i erişkin yaşa geldiklerinde de obez kalmaktadırlar. 

Erişkin yaştaki obez bireylerin %30 kadarının çocukluk çağında da obez olduğu saptanmıştır. 

Bu durum obeziteden korunmak için çocukluk çağını hedef almak gerektiğini göstermektedir.

 

Günümüzde obezite sıklığının artmasında;

Modern yaşamın getirdiği rahatlık,

Doğal gıdaların üretimden kalkması ve karbonhidrat ve yağdan zengin hazır gıda tüketiminin artması,

Yanlış beslenme alışkanlıkları, 

Televizyon ve bilgisayar bağımlılığı ve buna bağlı aktiviteden uzak kalmak sayılabilir.

 

Farkındalık Önemi

Obeziteyi önlemek, tedavi etmekten daha kolay ve etkili bir yöntemdir.

Obeziteyi önleme çalışmaları okul ve aile ile multidisipliner bir yaklaşım içinde yapıldığı takdirde başarılı olmaktadır.

Bu çalışmalar genellikle farkındalık ve davranış değişiklikleri ile ilişkili olup; oldukça maliyet-etkin yöntemler olduğu da söylenebilir.

8-18 yaş okul çocuklarında herhangi bir spor kulübüne üye olmak ile normal kiloda olmak arasında anlamlı ilişki olduğu bildirilmiştir.

Egzersiz, sadece enerji harcatmakla kalmaz; kas kitlesinin büyümesini ve motor becerileri de arttırır.

Fiziksel olarak inaktif olmak obezite ile ilişkilidir.

Fiziksel aktiviteye ayrılan zamanın artması; okulda temel hareket becerilerinin hafta boyunca geliştirilmesi gereklidir.

Güne (15 dk) spor yapılarak başlanabilir. 

Okul öncesi dönemden başlayarak çocukların günde en az 30-60 dakikalık bir süreyi egzersize ayırmaları önerilmiştir.

 

Obez bir çocukta kilo artışı ile:

Kısa boyluluk,

Cilt bulguları (cilt kuruluğu, mor çizgilenmeler vs.),

Anlama/kavrama güçlüğü,

Çok su içme, çok idrar yapma,

Guatr (boyun orta hatta şişkinlik),

Tansiyon yüksekliği,

Ergenlik bulgularının erkene kayması/gecikmesi,

Kızlarda tüylenme problemleri, gibi durumlar gözlendiğinde endokrinolojik değerlendirme için hızlıca yönlendirilmelidir. 

Yapılan çalışmalar, obezitenin çocuk ve ergenlerin psikososyal gelişimi üzerine olumsuz etkileri olduğunu göstermiştir. Obezite sonucu ortaya çıkan psikiyatrik komplikasyonlar çocuk ve ergenin okul hayatı ve sosyal hayatında bozulmalara yol açmaktadır.

 

Neden Obez Çocuklar ve Adölesanlar Fiziksel Aktiviteden Kaçınıyor?

Obeziteye eşlik edebilecek kalp, solunum, ortopedik sorunlar gibi sistemik sağlık sorunları olmayan çocukların fiziksel olarak aktif olmaya yönlendirilmesi gereklidir,

Bu çocuklar genellikle;

Oyun alanlarının az ve yetersiz olması,

Arkadaşları tarafından dışlanma,

Yeterli sayıda (okulda, aile içinde) rol model olmaması,

Utangaçlık, özgüven eksikliği ve önerilen egzersiz programlarının zevkli olmaması gibi nedenlerle egzersiz yapmaktan kaçınmaktadırlar.

Bunların düzeltilebilmesi için bireysel, yarışmalı olmayan spor dalları seçilmelidir. Arkadaşlar ve eğiticiler olası incitici davranışlardan kaçınmalıdırlar.

Eğiticiler ve aileler çocuklara örnek olmalı, fiziksel aktivitede onlarla birlikte yer almalıdır.

Fiziksel aktivite sırasında yaşanabilecek aksiliklerin toplum içerisinde şakalaşma konusu yapılmamasına özen gösterilmelidir. 

Obez bireyler spor sırasında normal bireylere oranla daha fazla yaralanma riski altındadırlar. Bu yüzden zorlayıcı hareketlerden kaçınılmalıdır.

 

Obez Çocuklar ve Akran Zorbalığı

Fazla kilolu çocuk ve ergenlerin arkadaşları tarafından daha az seçildiği, daha az sevildiği, daha fazla reddedildiği ve daha fazla sosyal izolasyona uğradıkları çalışmalarda gösterilmiştir.

Kiloya bağlı olarak alay edilmek, kızlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir.

Yaş arttıkça zorbalığa uğrama riski artmaktadır.

Aşırı kilolu ve obezitesi olan çocuk ve ergenlerin akranları, öğretmenleri ve hatta aileleri tarafından sosyal damgalanmaya uğradıklarına dair birçok veri bulunmaktadır.

Bütün bunların sonucunda düşük benlik saygısı, azalmış fiziksel aktivite, depresyon, kaygı bozuklukları, intihara eğilim, beden algısında düşüklük ve yeme bozuklukları gelişebilmektedir

Okul ve toplumsal düzeyde farkındalığın artırılması, sağlıklı yeme alışkanlıkları, hayat tarzı ve düzenli egzersiz üzerine eğitimler obezite gelişimini engellemek için oldukça önemlidir. 

Bu müdahalelerin yanı sıra çocuğun benlik saygısının düşmesinin önlenmesi, okulda ve çevrede zorbalığa uğramaktan korunması ve varsa depresyon, anksiyete bozukluğu, yeme bozukluğu gibi durumların da tedavisinin göz ardı edilmemesi gerekir.

Sağlıklı nesiller için sağlıklı kiloda olmak gerekmektedir. 

Şişmanlık oluşmuş çocukların sosyal damgalanmaya uğramadan doğru ve erken yönlendirilmesi çok önemlidir.

 

Obezitenin Saptanması

1.      Boya göre ağırlık (Rölatif ağırlık)

Obez çocuğun değerlendirilmesinde vücut ağırlığı tek başına yeterli değildir, boy ölçümü ile değerlendirilmelidir,

Boyları uzun veya kas kütlesi fazla olan çocuklar obez olmadıkları halde yaşıtlarından daha ağır olabilirler,

Bu nedenle rölatif ağırlık ölçümü yapılmalıdır,

Çocuğun boy yaşı bulunur (boyun 50. persentile denk düştüğü yaş), boy yaşına göre olması gereken yani %50'deki ağırlık, ideal ağırlığı bulunur.

2.      Vücut kitle indeksi: VKİ

Vücut bileşimini en iyi yansıtan gösterge olarak kabul edilir. VKİ vücut yağı ile orantılıdır.

VKİ: ağırlık(kg)/boy(m2) formülüne göre hesaplanır.

Yaşa ve cinse göre belirlenmiş çizelgelerde 85.ve 95. persentil arası fazla kilolu (overweight), 95. persentilin üzeri obez olarak tanımlanır.

VKİ, her toplumun kendi persentil eğrilerine göre değerlendirilmelidir.

 

Obezitede Tedavi

Dengeli beslenme

Obezitede; dengeli beslenmenin   amacı çocukluk yaş grubunda büyümeyi engellemeyecek kadar kalori kısıtlaması, fazla kalorinin yasaklanmasıdır.

Dengeli beslenmede, gıdaların%50'si karbonhidrat, %20'si protein ve %30'u yağlardan oluşmaktadır.

 

Obez çocuk beslenmesinde nelere dikkat edilmelidir

Fast food tüketiminin azaltılmalı,

Şeker tüketimi ve şekerle tatlandırılmış içecek tüketiminin önlenmeli,

Yüksek früktozluk mısır tüketiminin azaltılması, yüksek yağ, sodyum içeren hazır yiyeceklerin tüketiminin azaltılmalı,

Meyve suyu yerine tam taze meyve tüketimi teşvik edilmeli ve porsiyon kontrol eğitimi verilmelidir.

Bol sebze, meyve, yeşillik tüketiminin artırılması stres ve sıkıntıdan uzak durulması sağlanmalıdır.

 

Obezitenin önlenmesi ve tedavisinde fiziksel aktivitenin önemi

Haftada 5 gün ve günde en az 20 dakikalık egzersiz vücut ve iç organ yağlarının azalmasına neden olmaktadır.

Çocuk ve gençler günlük uyanık saatlerinin yarıdan çoğunu okulda geçirdiğinden en az 30 -60 dakikalık fiziksel aktivite ihtiyacı vardır.

 

Sunum İçin TIKLAYINIZ.

 

16-12-202016-12-202016-12-202016-12-202016-12-202016-12-202016-12-202016-12-202016-12-202016-12-202016-12-202016-12-202016-12-202016-12-202016-12-2020

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 16.12.2020 - Güncelleme: 16.12.2020 12:42 - Görüntülenme: 838
Kaynak: Mersin İl Sağlık Müdürlüğü
  Beğen | 3  kişi beğendi